Fiziksel Dağınıklık ve Minimalizm: İlişkiler Üzerindeki Etkileri Araştırıldı
Son araştırmalar, fiziksel dağınıklığın zihinsel stresi artırarak ilişkilerde tartışmalara zemin hazırlayabileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, minimalizmin bu döngüyü kırabileceği ve daha sakin ilişkilerin önünü açabileceği öne sürülmektedir.
Gerçekten de daha az eşya, daha az kavga anlamına mı geliyor? İstanbul’dan Londra’ya uzmanlar bu konuyu detaylı bir şekilde ele almaktadır.
Yapılan araştırmalar, eşya bolluğunun insan ilişkilerinde gerilimi artırabileceğini ortaya koymaktadır. Journal of Environmental Psychology dergisinde yayımlanan 2023 tarihli bir çalışma, kalabalık ve dağınık yaşam alanlarının bireylerde kaygı ve öfke duygularını tetiklediğini göstermektedir.
UCLA’dan psikolog Prof. Darby Saxbe, fiziksel çevredeki dağınıklığın zihinsel yükü artırdığını ve bu durumun aile içi veya yakın ilişkilerde sabrın azalmasına ve çatışmaların artmasına neden olabileceğini belirtmektedir. Saxbe, minimalizmin insanları daha sakin bir ruh haline yönlendirebileceğini düşünmektedir.
Minimalizmin çatışma üzerindeki etkisi, bireylerin tüketim alışkanlıklarından vazgeçip sadeleşmeye başlamasıyla ortaya çıkmaktadır.
Londra Üniversitesi’nden sosyolog Prof. John Berger, daha az eşyanın paylaşımı ve sahiplenmeyi artırarak çıkan tartışmaları azaltabileceğini düşünmektedir. Berger, özellikle maddi eşyaların statü sembolü olarak görüldüğü toplumlarda, minimalizmin ilişkilerde barışı teşvik edebileceğini vurgulamaktadır.
Harvard Üniversitesi’nden psikolog Prof. Susan Greenfield ise minimalizmin, insanların dikkatini eşyalardan ziyade ilişkilere odaklanmalarını sağlayarak çatışmaları önleyebileceğine inanmaktadır. Greenfield liderliğinde yapılan bir 2024 çalışması, minimalist yaşam tarzını benimseyen bireylerin, eşya odaklı hanelere göre %30 daha az günlük tartışma yaşadığını göstermektedir.
Araştırmalar, sade yaşamın stres hormonlarını azalttığını ve iletişimde daha yapıcı bir yaklaşımı teşvik ettiğini kanıtlamaktadır.
Ancak, minimalizmin her durumda bir çözüm olmayabileceğini savunan MIT’den teknoloji ve toplum uzmanı Prof. Sherry Turkle, eşyaları azaltmanın yüzeydeki çatışmaları hafifletebileceğini ancak derin duygusal sorunları çözemediğini iddia etmektedir. Turkle’a göre, ilişkilerdeki asıl meselelere inebilmek için daha fazlasına ihtiyaç vardır.
Minimalizmin sadece bireysel değil, toplumsal açıdan da barışa katkı sağlayabileceğini düşünen UNESCO’nun kültürel miras danışmanı Dr. Mechtild Rössler, minimalizmin çevresel faydalarının yanı sıra insan ilişkilerindeki gerilimi azaltma potansiyeline işaret etmektedir.
Daha az eşyanın kavgaları gerçekten önleyip önlemediği konusu kişiden kişiye ve kültürden kültüre değişmekle birlikte, bilimsel bulgular minimalizmin en azından tartışma riskini azalttığını göstermektedir.
Evdeki eşya yığınlarından kurtulmanın sadece alanı değil, ilişkileri de ferahlatmanın bir yolu olabileceği belirtilmektedir. İstanbul’un trafiğinden Londra’nın sessiz sokaklarına, sade yaşamın barış getirme vaadinin 2025’te daha çok konuşulacağı görülmektedir.
More Stories
Kartalkaya faciasıyla ilgili İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü gözaltında
2 yaşındaki çocuğun ölümünde cinayet şüphesi: Anneannesi ve dedesi tutuklandı
Gökyüzündeki gizemli spiral! Türkiye’den de görüldü